Son dönemde, Amerika Birleşik Devletleri'nde ticaret savaşlarının etkileri, toplumun farklı kesimlerinde hissedilmeye başladı. Eski Başkan Donald Trump'ın yönetiminde başlatılan bu ticaret savaşı, yalnızca Çin ile değil, aynı zamanda müttefik ülkelerle de karmaşık ilişkiler içine soktu. Ancak ticaret politikalarının başlangıçta öngörülenin aksine, halkın gözünde Trump'ın popülaritesini olumsuz yönde etkilediği görülüyor. Araştırmalar, Trump'ın uyguladığı ticaret politikalarının sonuçlarının, birçok Amerikan vatandaşı üzerinde olumsuz etkiler yarattığını ve bu durumun Trump’a olan destek oranlarını düşürdüğünü gösteriyor.
Ticaret savaşı, birçok sektörde belirsizlik ve dengesizlik yarattı. Gümrük tarifeleri, özellikle tarım ve otomotiv sektöründe zorluklara neden oldu. Amerika'nın tarım ürünleri, hedef ülkeler tarafından yüksek tarifelerle karşılandı ve bu durum, çiftçilerin gelir kaybına uğramasına yol açtı. Üretim maliyetlerinin artması, birçok işletmenin iş gücünü azaltmasına, dolayısıyla işsizlik oranlarının yükselmesine neden oldu. Örneğin, Wisconsin ve Iowa gibi tarım odaklı eyaletlerde çiftçi protestoları; ürün fiyatları ve alım gücündeki düşüşe karşı bir tepki olarak ortaya çıkmıştı. Bu durum, Trump'a olan desteğin azalmasına yol açtı, çünkü çiftçiler, ona ilk etapta destek verirken, şu anda sonuçları görmekte zorlandıkları için kararsız bir tutum sergiliyor.
Ayrıca, Trump'ın dış politikada yürüttüğü agresif tutum, birçok Amerikalı için rahatsız edici hale geldi. Özellikle, sağlanan ekonomik büyümenin sağlıklı bir temele oturmadığı düşüncesi, kamuoyunda geniş yankı buluyor. Amerikan halkı, bir yandan ticaret savaşlarından kaynaklı ekonomik belirsizliklerle yüzleşirken, diğer yandan uluslararası ilişkilerdeki çatışmaların da ülke ekonomisine etkilerini sorguluyor. Birçok anket, seçmenlerin çoğunluğunun, ulusal çıkarları korumanın yanında, halkın sosyal ihtiyaçlarını öncelikli olarak görmek istediğini ortaya koyuyor.
Yani, halk artık iç politikaların ve sosyal programların önemini vurgularken; ticaret savaşlarının yaratmış olduğu olumsuz ekonomik etkilerin ortadan kaldırılması için daha ılımlı bir yaklaşım bekliyor. Trump’ın mevcut politikaları, özgürlük ve rekabet açısından cazip olsa da, ekonomik sonuçlarının halk üzerinde yarattığı etki, bu destek oranlarını aşağı çekiyor. Ekonomik sorunlarla boğuşan bir toplumda, siyasi liderlerin vurgulaması gerekenin, ticaret değil, toplumun refahı olduğu konusunda birleşen bir görüş ortaya çıkıyor.
Sonuç olarak, ticaret savaşı, Trump’ın destek oranlarını önemli ölçüde etkileyen ve düşüren bir faktör haline gelmiştir. Çiftçiler ve sanayi çalışanları başta olmak üzere, toplumun geniş kesimlerindeki ekonomik sıkıntılar, Trump’a olan destek oranlarının azalmasının ana nedenleri arasında yer almaktadır. Gelecek seçimlerde Trump’ın karşılaştığı zorluklar, bu süreçte aldığınız kararların ve uyguladığınız politikaların toplumsal yansımalarıyla şekillenecektir. Ekonomik istikrarı sağlamak adına yapılacak olan politikaların halk nezdinde nasıl bir dönüşüm yaratacağı ise oldukça merak ediliyor.